PSİKOLOJİDE KENDİN OLMA SANATI


Merhaba değerli dostlar.Bu hafta sizlere aslında kendimce önemli olan ama toplumunda bu konuda eksiklilerini gördüğüm bir konuda yazı hazırlamak istedim. Yazımızın konusu Kendin olabilme sanatı. Hepimiz yaşadığımız toplumun içinde sürekli uğraşları olan kişileriz ve yaşımız büyüdükçe yaşadıklarımız bizi bazen ben olmaktan çıkarıp farklı bir kimliğe büründürebiliyor. Bazen mutsuzken mutlu rolü yapabiliyoruz yada kötü giden evliliğimizde aslında haklı durumda olmamıza rağmen alttan alıp yeterki sıkıntı olmasın diyebiliyoruz hatta çocuklarımız için bile bunu yapıyoruz .Hep fedakarlık yapan içine atan ve sıkıntılarımızla boğuşan biz oluyoruz. Peki kendin olma sanatı nedir gelin bunu birlikte değerlendirelim.
Günümüz dünyasında, insanlar çoğu zaman kendilerini başkalarının beklentileri, toplum kuralları ve sosyal normlar içinde sıkışmış hissederler. Oysa insanın en büyük özgürlüğü, öz benliğini tanıyıp ona sadık kalabilmekten geçer. "Kendin olma sanatı", kişinin iç sesini keşfetmesi, özgünlüğünü koruması ve dünyaya kendi benzersiz ışığını yayabilmesi anlamına gelir.
Gerçek özgürlük bireyin kendisini tüm yönleriyle tanıyıp ona dürüstçe yaklaşmasıyla başlar. Kendini tanımak, kişinin ne istediğini, hangi değerlerle yaşamak istediğini ve hayallerinin peşinden nasıl gidebileceğini anlamasını sağlar.
Friedrich Nietzsche’nin dediği gibi: "Kendi ol! Seni olduğun gibi kabul etmeyenlerin gözüne girme; çünkü gerçek değer, başkalarının onayında değil, senin kendine duyduğun saygıdadır."
Kendini tanımak, kişinin güçlü yanlarını fark etmesi kadar zayıf yönlerini de kabul etmesini gerektirir. İnsan, kusurlarını kabullendiğinde ve onlarla barıştığında, gerçek bir özgüvene sahip olabilir. Çünkü kendini olduğun gibi kabullenmek, hayatın en büyük zaferlerinden biridir.
Toplum bireyleri belli kalıplara sokmaya çalışır. Hangi meslek seçilecek nasıl davranılacak kimlerle arkadaş olunacak… Ancak kendin olma sanatı kişinin bu sınırları sorgulamasını ve kendi doğrularıyla hareket etmesini gerektirir.
Başkalarına göre yaşamak, insanı mutsuz eder. Oysa kendi seçtiğin yolda yürümek, sana özgünlük ve mutluluk getirir. Cesur ol! Farklı olmayı göze alanlar, hayatlarını gerçekten yaşayanlardır.
Öz güven ise başkalarının düşüncelerinden bağımsız olarak kendi değerini bilmektir. İnsan başkalarının kendisini nasıl gördüğünden çok kendi aynasında nasıl göründüğüne odaklanmalıdır.
Kim olduğun konusunda net olmak seni başkalarına karşı güçlü kılar. Çünkü bir insan ancak kendi benliğine sahip çıkarsa hayatta gerçekten sağlam durabilir.
Muhammed Ali’nin unutulmaz sözlerinden biri şöyledir: "Bir insanın kendisine inanması, başkalarının ona olan inancını artırır."
İnsan sürekli değişen ve gelişen bir varlıktır. Bunu kabul etmek, insanın kendisine daha büyük fırsatlar yaratmasını sağlar.Kendini keşfetmek ve geliştirmek tıpkı bir sanat gibi özen gerektirir. Büyük filozoflar, sanatçılar ve liderler özgün kimliklerini koruyarak dünyayı şekillendirmişlerdir. Sen de hayatında yeni şeyler öğrenerek, deneyimler edinerek ve hatalarından ders çıkararak kendini geliştirebilirsin.Başkalarının beklentileri yerine kendi doğrularını yaşamak insanın gerçek anlamda mutlu olmasının anahtarıdır.
Kısaca değerli dostlar bizi biz yapan kendi değerlerimiz ve olması gereken sınırlarımızdır. Geçmişin yaşattıklarından ders alıp geleceğe yürürken KEŞKE kelimesini fazla kullanmamaktır aslında kendin olma sanatı. Hata yapabiliriz, bazen sorgulayabiliriz hatta kızıp öfkelenebiliriz bunlar olması gereken duygular ama bunu abartmadan gelecekte sizi bekleyen güzel zamanlara saygı duymayı bilmeliyiz. Sadece kendi değerlerimiz ile dik bir şekilde yolumuza devam etmeliyiz.
Başkalarının onayıyla değil, kendi ruhunun ışığıyla parlamalısın."