DİN AYRIŞTIRICI DEĞİLDİR
Yüce dinimizin bazı özelliklerini saydığımızda karşımıza muhteşem bir tablo çıkar. Günümüzde birbiriyle hırlaşıp duranw Müslümanlar bu özellikleri görüp, içselleştirip doya doya yaşayabilseler, bu coğrafya güllük gülistanlık olur.
Olur mu? Oldurulabilir mi? Oldururlar mı?
Meselenin özü buradadır.
İzin vermezler.
Çünkü Müslümanlar , İslam dininin bir akıl dini olduğunu gözden kaçırmaktadırlar. İslam dininin en büyük özelliklerinden birisi " iyi ahlak" der.
Günümüzdeki Müslümanlar iyi ahlaklı mıdırlar?
Bizim kuşkumuz var.
İslam, sosyal adalet dinidir aynı zamanda. Sosyal adaletin sağlanması konusunda yol gösterir. Oysa, Müslümanlar bunu görmezden gelirler. Hep bana Rabbena noktasındadırlar.
İslam'ın özü barıştır. Barış içinde yaşayın diye emreder Yüce Yaratan... Şimdilerde, Ortadoğu bataklığına ya da İslam alemine bakın nerede barış vardır? Birbirini boğazlayanların tümü Müslümanlardır.
İslam, iyiliği emreder, kötülüğü men eder. Şöyle bir bakın Allah'ınızı severseniz. İyilik mi kötülük mü revaçta?
İslam temizliği işaret eder. Adam olmaları için peygamber gönderilen Araplara bir bakın... Temizlikten haberleri var mı?
Gerçek anlamında yaşanabilse, İslam; özgürlük ve eşitlik dinidir. İnsanların özgür olmaları, eşit olmaları için kurallar koymuştur. İslam, aynı zamanda sömürüye karşı bir din olduğu için eşitlikçidir.
Kimsenin kimseden üstün olmadığı bir düzeni kurmak isteyenlere bugünlerde başka yaftalar takılmaktadır. Bu ne yazık ki, Müslümanlık adına yapıştırılmaktadır.
İslam, birleştirici bir dindir. Özünde birlik vardır. O birlik elbette insanın mutluluğu, barışı, kardeşliği içindir.
Günümüzde ise Müslümanlık bir ayrıştırmanın pençesindedir. Uyduruk tarikatlar ve cemaatler Müslümanları böldükçe bölmektedirler. Bu uyduruk cemaat ya da tarikatlar camileri bile ayırmışlardır. Herkes kendi camisine gitmeyi daha iyi Müslümanlık olarak görmektedir. Bu bir ayrıştırmadır. Elbette, bunlar yapılırken, amaç din tacirliği ile daha çok kazanmaktır.
Kısacası, Müslümanlar günümüzde yoldan sapmışlardır. Bu iyi bir gidiş değildir. Hurafeler dinin baş tacı yapılmaktadır. İşin sadece şekilsel yönü ön plandadır ve gerçek dindarlar din adına din tacirleri tarafından sömürülmektedirler. Bu sömürülme hem parasal açıdan hem de siyasi açıdan üst noktalardadır. Gerçekten inanmışlar, bu hurafelerle hem parası hem de oyu alınarak kullanılmaktadırlar.
Dincilik oynayanlar, Cumhuriyete ve laikliğe de düşmandırlar. Hele hele ülkeyi yönetenlerin kafasında, Atatürk Düşmanlığı en üst boyuttadır. Onlar hem laik hem Müslüman olunmaz masalıyla halkı uyutmaya devam etmektedirler. Oysa, Erbakan Hoca, "laiklik Müslümanlığın içindedir" diyerek laikliği savunan bir anlayışa sahipti. Gerçek din adamlarının ortaya çıkıp insanları aydınlatmalarının zamanı gelmiştir hatta geçmektedir.