“Bir Kentin Hikayesi: Umut, Mücadele ve Gerçekler”
GİRİŞİMCİ KADINLARIMIZ
Büyük Atatürk’ün yaptığı devrimler sonrasında çalışma yaşamı içinde yer alma şansını bulan kadınlarımız harikalar yaratıyorlar.
Kadınlarımız hayatın her alanında görevler üstlenerek, ülkemize ve insanımıza hizmet ediyorlar.
Bugün; avukat, mühendis, vali, öğretmen, kaymakam, doktor, yönetici olarak görev yapan kadınlarımızın sayısı bir hayli artmış durumda. Onlar, ülkemizin ileriye gitmesi için en azından erkekler kadar çaba gösteriyorlar.
Bir de çalışma yaşamı içinde, kendi işlerini kurarak hizmette bulunan kadınlarımız var. Sevinerek izliyoruz. Son yıllarda Yenice’mizde de kendi işlerini yaparak , aile ekonomilerine katkı sağlamaya çalışan kadınlarımızın sayısında bir hayli artış var. Bu kadınlarımızı, kızlarımızı zaman zaman sütunlarımıza konuk ediyoruz.
Bugünkü, konuğumuz Elçin Derin Çakmak isimli kızımız.
Bu kızımız Celal Bayar Caddesi üzerinde Salash Cafe adını verdiği işyerinde günlük taze tatlı ve içecek çeşitleriyle hemcinslerini ağırlamaya başladı. Daha sonra canlı müzik ve közde kahve uygulamasıyla, alanını genişletti. İlgi gören bu işyerimize şimdi kadınlarımız eşleriyle birlikte gelme şansına da sahipler. Gitmenizi ve kahvenizi içmenizi öneririz.
Elçin, işini gayet başarılı bir şekilde yapıyor ve müşterileri her geçen gün biraz daha artıyor.
Belediye’nin Hesap İşleri Müdürlüğünü başarıyla yürüttükten sonra emekliye ayrılan Seyfettin Odabaş’ın kızı.
Bu arada, ilçemizde çalışma yaşamı içinde geçmişte başarılara imza atmış büyüklerimiz Nuriye Gökçe, Layika Karakuş ve Fatma Ünal’ı da rahmetle anıyoruz.
İZMİT’TE BİR DOKTORUMUZ VAR
Çocuklarımız okuyorlar ve ülkenin dört bir yanında vatan hizmetinde bulunuyorlar. Bugün., her meslekten çocuğumuz görevlerini başarıyla yürütüyorlar.
Bu gençlerimizden birisi de Niyazi Özgün.
2018 yılında Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi’ni bitiren Niyazi Özgün, şu anda Kocaeli Şehir Hastanesi’nde çocuk doktoru olarak çocuklarımıza şifa dağıtmaya çalışıyor.
Birçok yerde çalışan ve uzmanlığını çocuklar üzerine yapan Niyazi Özgün, Kocaeli Şehir Hastanesi’nde 6 yıldır çalışıyor.
İlçemiz din adamlarından İlyas Özgün’ün oğlu.
AKP İŞSİZLİKTE DE SINIFTA KALDI
23 yıldan bu yana güçlü bir şekilde tek başına iktidar olan AKP, her alanda olduğu gibi, işsizlikte de sınıfta kaldı.
Özellikle genç işsizlikte ülkemiz rekora ulaşmış durumda.
AKP, hiçbir derde deva olamadığı gibi işsizliği azaltmak yerine çoğaltarak, harikalar yaratıyor.
AKP, işsizliği düşük göstermek için İŞKUR masalıyla insanları avuturken kendini kandırıyor aynı zamanda.
İŞKUR aracılığıyla, kendine yakın insanları belli bir süre çalıştırıyor görüntüsü içinde işsizliği azalttım havasına giriyor.
Kura ile alım yapılıyor iddiası ile ortaya çıkan AKP, ne yazık ki, burada da torpili devreye sokuyor. Gariban yurttaş, işe girme umuduyla AKP kapılarında yatıp kalkıyor.
Bu şekilde işe alınanların, üretime katkılarının ne olduğu ise bilinemiyor. Karabük’te 1000’ne yakın kişi bu dönemde işe alınacakmış. İnsanlar, işin ne olduğuna bakmadan, eve ekmek getiririm düşüncesiyle yığılım yapıyorlar. Ancak, sorgulamayı bir türlü akıllarına getiremiyorlar. Neden biz, geçici çalışıyoruz da, kalıcı işe sahip olamıyoruz diye.
Biri zamanlar, işsizliği çözmeyi de özel sektöre havale eden ve 5 milyon işyeri var. Her işyeri bir kişi alsa, işsizlik çözülür diyen anlayış, halen palyatif önlemlerle bu işin çözülemeyeceğini anlayamadı.
Çünkü, ekonomi bilimini kavrayamadılar.
Sanayileşme, üretim, istihdam kavramlarından bi haber bu anlayış, böyle giderse kafayı kayalara toslayacak.
MUHALİF BELEDİYELER DÜŞMAN GÖRÜLÜYOR
Türkiye, hiçbir dönemde belediyelere bu denli düşmanlık besleyen bir anlayışla yönetilmedi.
İktidar, kendinden başkasına yaşam hakkı tanımamayı kendine verilmiş bir üstün hak olarak görüyor.
Kendi belediyelerine her türlü yardımı yaparken, muhalif belediyelerin ekmeğini kesmede elinden geleni yapıyor.
Bakanlıkların uyguladığı araç gereç ve hibe desteğinden muhalif belediyelere zırnık koklatmıyor.
Muhalif belediyeleri üvey evlat olarak bile görmüyor. Muhalif belediyelere bakışı, düşmanca. Düşman olarak görüyor onları.
Somut bir örnek verelim.
Karabük’te 7 tane belediye var. Bu belediyelerin 5’i AKP’de, biri CHP’de, biri de MHP’de.
Beş AKP’li belediyeye sık sık araç gereç ve hibe yardımı yapılırken, CHP ve MHP’li belediyeye bırakın yardım yapmayı silkeleme siyaseti uygulanıyor. Onların her türlü işinde zorluk çıkartılıyor. Projeleri onaylanmıyor, kredi muslukları kesiliyor. Haklarında uyduruk nedenlerle soruşturmalar açılıyor.
Haktan, hukuktan nasibini almamış bir anlayış, halkın iradesine de saygı duymuyor. Böyle yaparken, muhalif belediyeleri başarısız gösterme amacını taşıyor. Oysa, yaptığı zulüm halkadır. Halkın hizmet almasının önünü kesiyor.
Biz, bu anlayışı çok iyi biliriz. Bir zamanlar CHP’li Yenice Belediyesi de bu anlayıştan çok çekmişti. Mahkeme kapılarından iş yapmaya zçman bırakmamışlardı o günkü yönetime.
Ne yaparlarsa, yapsınlar nafiledir. Bölgemizdeki CHP’li belediyeler süper işler yaparak bu baskıları kırıyorlar. Örnek olarak Safranbolu ve Çaycuma Belediyesi’ni gösterebiliriz.
ORGANİZE SANAYİ
Bölgemiz, Cumhuriyet’in kazandırdığı devasa tesislerle dolu idi bir zamanlar.
Cumhuriyet, görevini yapmış ve kamuya ait işletmelerle bölgenin kalkınmasında büyük bir aşama kaydedilmişti.
Ancak, bölgemizdeki kamu yatırımlarının yanında, yan sanayi oluşturulamadı.
Bakın , Karabük’te Türkiye’nin devasa tesislerinden Demir Çelik’e. Bir yığın yerden bitme tüccar ve komisyoncu ortaya çıkmış ama, haddehanelerin dışında yan sanayiyi geliştirecek yatırımları özel sektör yapmamış. Üstelik, ülkenin her yerinde devasa tesislerin yapımına katkıda bulunan fabrikalar yapan fabrika özel sektöre ballı börek şeklinde sunulmuş.
Çaycuma, SEKA kağıt üretirken, bir yan sanayiyi kuramamışız. Kereste Fabrikalarının olduğu yerlerde de başta Yenice olmak üzere, kereste atölyelerinin dışında bir şey yapılmamış. Zonguldak, Hisarönü de aynı şekilde.
Oysa, Karabük otomotiv sektöründe parça üretecek bir konuma gelebilirdi. Yenice’de mobilya fabrikaları kurulabilirdi.
İşte bunun için ilçemizde organize sanayi bölgesine ihtiyaç vardır. Yılmaz Kırık, yıllar önce bu konuyu ortaya atmış ve coşkuyla karşılanmıştı.
Kamu görevini yaparken, özel sektör sadece kolay yoldan kazanmayı seçtiği için böyle olmuştur bu. Bundan sonra akıllansalar da istihdam yaratacak işlere imza atsalar.
BİR GARİP KENT KARABÜK
MUSTAFA AKAY
Karabük Milletvekili Cevdet Akay, bir konuşmasında, “İktidar Karabük’ü üvey evlat görüyor” demiş ve gerekçesini de Karabük’ün ödediği ve aldığı yatırımlarla ilgili rakamlara dayandırmış.
Akay’ın bu söylemi doğrudur.
AKP, Karabük’ten 23 yıldır sandık dolusu oy almasına karşın, istihdamı ve ekonomiyi geliştirecek adımları atmamıştır.
Merkez ve ilçelerde yapılan üç beş bina ile hizmet verdim algısını yaratan iktidar, kalıcı hiçbir soruna çare olmamıştır. Bir zamanların Türkiye’nin her yanından göç alan Karabük ne yazık ki, hızlı bir nüfus düşüşü yaşamaktadır. Bunun en büyük nedenlerinden birisi işsizliğin yarattığı göçtür.
Karabük ve ilçelerinde en büyük yatırımları CHP döneminde kamu yapmıştır. Cumhuriyet bu anlamda, Anadolu Devriminin ışığını yakmıştır. Ancak, Atatürk ve Cumhuriyet Düşmanları bu ışığı söndürmek için ellerinden geleni yapmışlardır.
Karabük Demir Çelik Fabrikaları, bacasından umut fışkırtırken, kapitalizmin uşakları, bu umudu satarak, savarak köreltmişlerdir. Zonguldak’tan çıkıp Ankara’ya uzanan demiryolu geçtiği her yeri canlandırmıştır. İlimizde, Yenice ve Eskipazar gelişimlerini demiryolu sayesinde sağlamışlardır. Karabük ha keza, demiryolu sayesinde ufkunu açmıştır.
Bu yatırımlar yapılırken, Karabük ve ilçeleri devlete çok da fazla vergi verme şansına sahip değillerdi. Vergi vermiyorlardı ama, yatırım alıyorlardı.
Karabük ve ilçeleri, bir önceki yıl devlete tam 4 milyar 87 milyon lira vergi vermişler. Eski rakamlarla ifade edildiğinde, bu çok yüksektir.
Buna karşın alınan yatırımın 1 milyar 611 milyon lira da kalması ise üzücüdür.
Devlet, aldığının yarısını bile vermemiştir Karabük’e.
Akay’ın ifadesine göre, Karabük’ten çok daha küçük olan yerlere bunun misli misli yatırım yapılmış.
Buradan, gerçekten Karabük’ün üvey evlat olduğu ortaya çıkıyor.
Karabük öylesine üvey evlattır ki, Zonguldak’ta dört tane organize sanayi bölgesi kurulurken, Ereğli üç tanesini de kurmaya hazırlanırken, Karabük CHP zamanında kurulan bir tek organize ile idare etmeye çalışılıyor.
AKP İktidarı, Cevdet Akay’ın dediği gibi Karabük’ü üvey evlat olarak görüyor. Bunu sürdürürse, kendi sonunu hazırlar.