HASTANE ORTAMINDA PSİKOLOJİMİZ VE HASTALIKLARIN RUHSAL ETKİLERİ

Değerli dostlar merhaba. Bu haftaki yazıma bu satırları sizlere ulaştırmamda emeği ve katkısı olan ülkemizin değerli basın mensubu ve medya ajansı sahibi Veysel DAYI beye teşekkür ederek başlamak istiyorum. Bu hafta aslında benim için biraz kötü başladı ama bir psikolog olarak bu kötü durumu nasıl farkındalıkla iyiye çevirebilirim diye düşünürken bunu sizlerle de paylaşarak bilinçlenme adına üzerime düşen sorumluluğu da yerine getirmiş olabilirim düşüncesiyle bu yazıyı yazmaya karar verdim. Hayatın inişleri çıkışları muhakkak olacaktır. Büyüklerimizin dediği gibi her yokuşun bir inişi olacağı düşüncesiyle bazen sabır sınavı sizi bulabiliyor. Bazen bir ilişki içinde yaşadığınız duygu durum yada bir hastalık sizi bir anda hayatın tüm güzelliklerini yaşamaktan mahrum bırakabiliyor. İnsanın hayattaki en değerli varlığı Anne ve Babalarıdır. Onlar bizi sadece dünyaya getirmez aynı zamanda bu dünyada size yoldaşlık ve yol gösterici olurlar. Ne kadar yaşlanırlarsa yaşlansınlar onlar için bizler hala emekleyen çocuklar olarak kalırız. İşte bende böyle güzel bir ailenin evladı olarak bunu her zaman yaşamış biriyim. Ben ailemin gurur duyacağı bir evlat olmak yerine onlara iyi bir evlat olmayı hep tercih etmişimdir. Bazen bu konuda onları hayal kırıklığına uğrattığım zamanlar olsa bile bu özelliğimi asla değiştirmedim.27 yaşında emniyet teşkilatının güzide bir bölümünde görev yapan bir evladın babası olarak ta kendi çınar gölgem babamdan aldığım dürüstlük ve doğruluk mirasını da evladına aktarmaya gayret eden bir kardeşinizim. Bu arada yazımda bahsetmeden geçemeyeceğim bu zorlu süreçte hastanede görevli olan kardeşim Cumhur ve Hemşire eşi Zekiyenin inanılmaz özverili katkıları Kız kardeşim Arzu ve eşi Murat’ın güçlü duruşları görev yaptığı Van dan duyar duymaz uçağa atlayıp gelen Yalçının ve her dakika arayarak desteğini hiç eksik etmeyen eşi Cansu’nun biz bir aileyiz ve bu zor zamanlarda birlik olmalıyız sözünün hakkını verdikleri içinde onlara ayrıca teşekkür ediyorum . Son olarak ta benimde değer olarak biriktiğim kişilerin yanımda olduğunu bilmek Özellikle bir meslektaşımın hem ruhsal hemde manevi anlamda desteğini hissetmekte benim için ayrıca motive kaynağı oldu .İyi ki diyorum ve yürekten teşekkür ediyorum .Demek ki evlat olmak sadece gurur duyulacak bir işi yapmak değil iyi bir evlat olmaktan geçiyor. İşte bu satırları size yazmama vesile olan yani hastane ortamındaki psikolojimizi nasıl sağlam tutmalıyız nasıl hastalıklarımızla psikolojik olarak nasıl mücadele edebiliriz bunları size yazmak istedim. bu hafta ailemizin gülü annemin maalesef pazartesi günü acil olarak ameliyat olması gerektiğini öğrendik . Aile olarak bu zor durumun aslında iyi taraflarını görerek ayakta kalmaya çalışmanın ne kadar değerli ve psikolojimiz açısından önemli olduğunu birlikte yaşadık. Bir olmanın ,beraber olmanın, aynı düşünmenin ve sırt sırta tabirinin hakkını vererek başta annemiz olmak üzere bizede moral olduğunu yaşayarak öğrendim.
Hastaneler, bireylerin fiziksel sağlığına kavuşması için hayati önem taşıyan mekanlardır. Ancak bu yerler, sadece bedensel tedavi süreçleriyle sınırlı kalmaz; bireylerin ruhsal durumlarını da derinden etkiler. Hastane ortamları, gerek çevresel faktörler gerekse yaşanan belirsizlikler nedeniyle kişinin psikolojik direncini sınayan zorlu bir deneyim sunar.
Hastane Ortamının Psikolojik Etkileri
Hastane ortamları genellikle steril, düzenli ve kontrollü bir yapıya sahiptir. Ancak bu çevresel özellikler, iyileşme sürecinde bazı bireyler için zorluk yaratabilir:
1. Fiziksel Çevrenin Ruh Haline Etkisi: Hastane odalarının genellikle soğuk, renksiz ve sade yapısı, bazı bireylerde huzursuzluk, sıkılmışlık ya da depresif bir ruh hali yaratabilir. Doğal ışığın azlığı, monoton sesler ve çevresel izolasyon, bireylerin kendini daha yalnız hissetmesine neden olabilir.
2. Belirsizlik ve Kaygı: Hastane ortamında geçirilen her an, bireyde bir tür belirsizlik duygusu yaratabilir. Bu durum, test sonuçlarını beklemek, tedavi sürecinin seyrini öğrenmek ya da teşhis alma sürecinde yaşanan stres gibi unsurlarla birleştiğinde yoğun
bir kaygıya yol açabilir. Özellikle ciddi ya da kronik rahatsızlıkları olan bireyler, bu belirsizlikle başa çıkmada zorluk yaşayabilir.
3. Yalnızlık ve Sosyal Destek Eksikliği: Uzun süre hastanede kalmak zorunda olan bireyler, sosyal çevrelerinden uzak kalabilir ve bu durum yoğun bir yalnızlık hissi yaratabilir. Ziyaretçilerin sınırlı olduğu durumlar ya da başka hastalarla iletişim kuramama, bireyin sosyal destek eksikliği yaşamasına neden olabilir.
Hastalıkların Psikolojik Etkileri
Fiziksel rahatsızlıklar yalnızca bedensel sağlığı değil, aynı zamanda bireyin ruhsal durumunu da etkiler. Hastalıkların psikolojik sonuçları, kişinin yaşadığı rahatsızlığın türüne, süresine ve bireyin bu duruma verdiği tepkiye göre değişiklik gösterebilir:
1. Kronik Hastalıkların Ruhsal Etkileri: Kronik hastalıklar, uzun süre devam eden ve bireyin hayatının büyük bir kısmını etkileyen sağlık sorunlarıdır. Bu tür rahatsızlıklar, bireyde yetersizlik, çaresizlik ve karamsarlık gibi duygular yaratabilir. Sürekli ilaç kullanımı, fiziksel sınırlandırmalar ve ağrılar, bireyin psikolojik direncini zayıflatabilir. Bu durum, depresyon ve anksiyete gibi ruhsal rahatsızlıkların gelişimine zemin hazırlayabilir.
2. Ani Gelişen Hastalıklar: Ani teşhis edilen hastalıklar ya da beklenmedik kazalar, bireylerde travmatik bir etki yaratabilir. Şok, inkar, öfke ve kabullenme süreçleri, bireyin psikolojik durumunda dalgalanmalara neden olabilir. Özellikle ölümcül hastalık teşhisi alan bireylerde, yoğun bir korku ve umutsuzluk hali gözlemlenebilir.
3. Psikosomatik Etkiler: Fiziksel hastalıkların, bireyin zihinsel durumu üzerinde de etkileri olabilir. Örneğin, fiziksel bir ağrı ya da rahatsızlık, bireyin motivasyonunu ve yaşam enerjisini azaltabilir. Psikosomatik rahatsızlıklar, bireyin hem beden hem de ruh sağlığı arasındaki güçlü bağı bir kez daha gözler önüne serer.
Sonuç olarak bu süreçte edindiğim deneyimde sevdiklerin varlığı, bireyin hastanın kendini daha güvende hissetmesine ve yalnızlık duygusuyla başa çıkmasına yardımcı olabiliyor. Aile üyelerinin sabırlı ve anlayışlı bir yaklaşımı, bireyin iyileşme sürecini olumlu yönde etkiliyor. Hastane ortamları ve hastalıklar, bireyin hem bedensel hem de ruhsal sağlığı üzerinde derin etkiler bırakabilir. Ancak bu süreçte, bireyin duygusal dayanıklılığını artırmaya yönelik atılacak küçük adımlar bile büyük farklar yaratabilir. Unutulmamalıdır ki beden ve ruh sağlığı, bir bütünün vazgeçilmez iki parçasıdır. Sağlık yolculuğunda bu iki unsuru dengede tutmak, bireyin yaşam kalitesini artırmanın anahtarıdır. Sağlıklı ve Mutlu günler Dileğiyle….