“Sağlıklı Bireyin Görünmeyen Yüzü, Sessiz Gücüdür”

Sağlıklı bir birey… Yalnızca nefes alan, çalışan, gülen biri değildir. O, içten içe kendine karşı dürüst olabilen; gün içinde kırılan, ama gece yeniden kendini onarabilen kişidir. Birinin gözlerine bakıp “Seni anlıyorum” derken, önce kendini anlamış olandır.

Sağlıklı olmak, sadece psikolojik bozukluklardan uzak olmak değildir. Asıl mesele, içinde yaşadığı tüm duyguları tanıyıp, anlamlandırmak ve ona isim verebilmektir: "Bugün kaygılıyım." "Şu anda yalnızlık hissediyorum." "Belirsizlik beni zorluyor."

Sağlıklı birey, duygularından kaçmaz, onlara misafir gibi davranır. Kızgınlık geldiğinde kapıyı açar, geldiğinde bir çay koyar ve ne zaman ki neşe gelir, o zaman gülümser.

İnsanlarla ilişkilerinde sınır koyabilen “Hayır” diyebilmenin incelikli gücünü öğrenmiş olandır. Ne herkese tam açılır, ne de kendini tamamen saklar. Kendi iç dünyasını korur ama paylaşmaktan da korkmaz. Çünkü Gücün, kırılabilir olmakla başladığını, esnek düşünmenin sağlıklı olduğunu bilir.

Sağlıklı bir birey, bazen yardım ister. Çünkü yardım istemek, zayıflık değil, farkındalıktır. Terapiye gitmek, kitap okumak, kendine dönmek... Hepsi birer cesaret eylemidir.

Ve en önemlisi: Sağlıklı birey, “tam olmak” için değil, “bütün olmak” için yaşar. Eksikleriyle barışır, geçmişini affeder, geleceği kontrol etmeden bugünde kalmayı öğrenir.

O yüzden, eğer bir gün aynaya bakıp "Yeterince iyi miyim?" diye sorarsan, Bil ki sorunun kendisi zaten sağlıklı bir bireyin işaretidir. Çünkü gerçek sağlık, sorularla başlar.