Toplumsal  Duyarsızlaşma

Gündem Yayın: 28 Ocak 2025 - Salı - Güncelleme: 28.01.2025 09:54:00
Editör - FİLİZ ÇINAR
Okuma Süresi: 5 dk.
Takip EtGoogle News

Merhaba Değerli Dostlar. Geçtiğimiz hafta Bolu ilimizde büyük bir yangın felaketi yaşadık .Öncelikle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet diliyorum. Ülke olarak bu olay bizleri derinden etkiledi. İnşallah bir daha böyle acı felaketlerle karşılaşmayız. Bu acı felaket sonrası bir tarafta acıyı yaşarken diğer tarafta insanların sanki hiçbir acı yaşanmamış gibi tatillerine devam etmeleri ve ülke olarak bu tür olaylarda eski dayanışma , acıyı paylaşma kültürümüzün yavaş yavaş eksildiğini bir psikolog olarak gördüğüm için en az bu acı yangın felaketi kadar önemli bir konu olan toplum olarak neden bu kadar duyarsız olduk bundan bahsetmek istedim Yaz aylarında yaşadığımız Marmaris,Antalya,Aydın’da yaşanan yangın felakaetlerinde yine aynı manzarayı yaşamıştık .Bir tarafta canla başla mücadele eden vatandaşlarımız ama diğer tarafta çoğunluk olarak tatillerine hiçbir şey olmamış gibi devam eden Yerli ve Yabancı turistler. Peki bu kadar duyarsızlaşma neden oldu. Yaşı benimle 50 ‘lerinde olanlar çok iyi hatırlayacaklardır. Bizler toplum olarak birbirlerinin acılarını paylaşan ,cenazeleri olduğunda eğlenmeyi bırakın gürültü yapmaktan kaçınan, misafir geldiği zaman evde bereketin olacağına inanan ve paylaşmayı çok seven insanlar olarak maalesef günümüzde bunlardan biraz uzaklaştık. Özellikle şehirlere göç ve yaşam mücadelesinin ağırlaşması ,dikey bina konsepti bizi bu konuda çok etkiledi. Toplumun duyarsızlaşması, modern çağın karmaşıklıkları arasında sıkça gözden kaçan bir meseledir. Günümüz dünyasında, teknolojinin ve hızlı yaşamın etkisiyle insanlar arasındaki bağlar zayıflamakta ve empati duygusu giderek azalmakta. Peki, neden bu kadar duyarsız olduk?

Öncelikle, dijital çağın getirdiği yenilikler, insanların birbirleriyle olan etkileşimlerini köklü bir şekilde değiştirdi. Sosyal medya ve dijital iletişim araçları, yüz yüze iletişimin yerini alarak insanları bir ekranın arkasına sakladı. Bu durum, insanların gerçek duygularını anlamalarını ve karşılarındaki kişiye empati göstermelerini zorlaştırdı. İnsanlar, sosyal medya üzerinden duyarsızca yorumlar yaparak ve başkalarının hayatlarını yüzeysel bir şekilde gözlemleyerek, gerçek dünyadan kopma eğilimi göstermektedir.

Diğer bir önemli etken ise hızlı yaşam tarzıdır. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanlar, yoğun iş temposu ve sürekli bir koşuşturma içinde kendilerini bulurlar. Bu yoğun tempoda, insanlar birbirlerine zaman ayırmakta zorlanır ve bu durum, toplumsal bağların zayıflamasına yol açar. Bireyselcilik, modern toplumun bir başka belirgin özelliğidir. Kişisel başarı ve bireysel mutluluk, toplumsal değerlerin önüne geçmiştir. İnsanlar, kendi hedeflerine odaklanırken, çevrelerindeki insanların ihtiyaçlarını ve duygularını görmezden gelebilirler. Bu durum, toplumsal dayanışmanın azalmasına ve insanların birbirlerine karşı duyarsız hale gelmesine neden olur.

Peki, bu durumdan çıkış yolu nedir? Öncelikle, farkındalık yaratmak önemlidir. İnsanların daha duyarlı olmalarını sağlamak için toplumsal kampanyalar ve etkinlikler düzenlenmelidir. Ayrıca, toplumsal projeler ve faaliyetler, insanların bir araya gelmesini ve birbirlerine karşı daha anlayışlı olmalarını teşvik edebilir. Eğitim sistemi de bu süreçte önemli bir rol oynar. Empati ve duygusal zekanın önemi vurgulanarak, bu konularda eğitim verilmesi, gelecekte daha duyarlı bir toplumun oluşmasına katkı sağlayabilir.

Sonuç olarak, duyarsızlığın azalması için toplumsal bir çaba gereklidir. İnsanların birbirlerine karşı daha anlayışlı ve empatik olmaları, daha sağlıklı ve mutlu bir toplumun anahtarıdır. Bu konuda umutlu olmak ve küçük adımlarla da olsa değişime katkı sağlamak, herkesin sorumluluğudur. Bir Psikolog ve bu tolumda yaşayan birey olarak temennim ve isteğim odurki o birbirimizle kucaklaştığımız ,birbirimizle köprüler kurduğumuz o günler uzak değildir .Bunun için gerekli olan şey bizim birbirimize olan ihtiyacımızın özellikle böyle zorlu ve acılı günlerde daha çok olduğunu bilmek olacaktır.

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.