24 Ocak 2025 - Cuma

OMURGASIZLIK

Yazar - MUSTAFA AKAY
Okuma Süresi: 4 dk.
MUSTAFA AKAY

MUSTAFA AKAY

-
Takip EtGoogle News

İnsan vücudunun dik durmasını sağlayan bir sistemdir omurga. Eğer omurganız yoksa,  dik duramazsınız. Peki, omurgasızlık nedir? O da elbette dik duramama durumudur.
Yaşam insanları bir kuru yaprak gibi oradan oraya savurur. Ne kadar geleceğe ilişkin plan yapsanız da , bu savrulmayı önleyemezsiniz. Talih bazen sizin yüzünüze güler, hak etmediğiniz yerlere gelebilirsiniz. Ancak, bir saniye sonra ne olacağınızı bilemezsiniz. Hiç öngöremediğiniz şekilde savrulmalarla karşılaşabilirsiniz.
Omurgasızlık sadece vücudun dik duramaması değildir. Aynı zamanda bir kişilik göstergesidir de...
Kişilikli ve ilkeli insanlar, yaşamları boyunca dik durma çabasında olurlar.  Böyle insanlara omurgalı insanlar denir.
Konjonktüre göre hareket eden insanlar ise, kılıktan kılığa girebilirler. Bu  düşüncelerin  ve ilkelerin çıkara ve duruma göre değiştirilmesi anlamına gelir.
Siyasi çıkar ve gelecek için her biçime girebilenler aynen bukalemunlar gibidirler. Bilindiği gibi bukalemunlar renk değiştirme özelliğine sahiptirler. Bir insana bukalemun gibi dendiğinde;  çabucak bir şekilde tutum değiştiren ve durumu çıkarına göre ayarlayan kimse akıllara düşer.
Ve, elbette bu tanımlar bir insan için olumlu değildir.
Bu tür insanlar, zamanı gelince toplum içinde hoş bir seda ile anılmazlar. Paraları, pulları, hanları, apartmanları olsa bile.
Sık sık yazarız. Çay simit gazeteciliği öldü, yerini dolar, yalı gazeteciliği aldı diye. Bunun somut örneklerini bu dönemde çokça görüyoruz. Güçlü kalemi olmamasına karşın, el üstünde tutulan yandaş gazeteciler, yağcılıkta sınır tanımıyorlar. İktidara ve uzantılarına yalakalık yapan bu gazeteciler, bilimden yoksun bilim insanları, sanatçılar her olayda omurgasızlıklarını ortaya koyuyorlar.
Bolu’da 79 canımızı bizden söküp alan yangın sonrasında da bu tipler ortalığı sardı. İktidarı korumak anlamında olmadık, görüşlerle halkı kandırmaya yönelik yayınlarla ortalığı bulandırmayı sürdürüyorlar.
Bir de siyasette omurgasızlar var. Dün kötü dediklerinin eteklerine sarılarak, iyi demeye başlayan tipler. Bunlardan bir tanesi Kürşat Zorlu. Dün demedik laf bırakmadığı Tayyip Erdoğan’ın limanına yanaşıverdi bu omurgasız tip. İlk tepkiyi de bir AKP’liden aldı. Kendisine köpek denilmesini yedi, yuttu.
Abdülkadir Selvi denilen soytarı da Ümit Özdağ’ın tutuklanmasını kına yakarak kutladı. Hızını alamamış olsa gerek ki,  kinini  “Sadece Ümit Özdağ yetmez Zafer Partisi hakkında da ‘halkı kin ve düşmanlığa sevk etmekten kapsamlı bir dosya hazırlanmalı” diyerek kustu.
Örnekler çoğaltılabilir. İki örnek daha verelim bu omurgasız takımı hakkında yazımızı bitirelim.
Bir tanesi Akil Adamlar Heyeti’nin üyesi Orhan Gencebay. İnsanların acılarını istismar ederek, servetine servet katan bu tip, Kartalkaya’daki yangın için kabullenilmesi mümkün olmayan sözler etmiş ve iktidar yalakalığını bariz bir şekilde ortaya koymuş.
Diğeri ise, oteller zinciri sahibi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy. Su beyzade de imar barışından yararlandığını büyük bir övünçle dile getirmiş geçmişte.
Bu omurgasız tipler yüzünden Türkiye’miz her geçen gün geriye gidiyor.
Yalakalar, yavşaklar ve omurgasızlar hakim oluyor gibi görünüyorlar.
Ama, bunlara mutlaka bir gün dur denecektir
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.