TOPLUMSAL MUHALEFETİ YÜKSELTMEK GEREK
MUSTAFA AKAY
-Ekonomik anlamda, tam köşeye sıkışmış olan iktidar, ne yapacağını bilemez durumda, sağa sola savrulup duruyor.
Toplumdaki hiçbir katman halinden memnun değil.
Emekli zor geçiniyor. Çünkü, kendisine layık görülen üç kuruş bir maaş. İşçi, hak ettiği ücreti alamıyor. Çünkü, hakkını savunacak gerçek sendikalar yok. Bir de toplum hızla örgütsüzleştirilmek isteniyor. Çünkü, örgütsüz toplumu yönetmek çok daha kolay. Küçük esnaf ise ayakta durmanın savaşımını veriyor. Çiftçi ve üretici artan girdi fiyatları karşısında, ürettiğinin gerçek değerini bulamıyor. Orman köylüsü, zor koşullar altında ölümle yarışarak ürettiğini devlete vermekte zorluk çekiyor. Toplumda tek kazanan komprador burjuvazi ve aracı.
Tarlada bir lira olan ürün, pazara geldiğinde 20 liraya ulaşıyor. Bunun gerekçesi de akaryakıta sürekli yapılan zamlar gösteriliyor .Ortalarda, bir de fırsatçı takımı var. Fiatlarla istedikleri gibi oynuyorlar. Neredeyse, bir saatte etiketler değiştiriliyor.
Geçim sıkıntısı insanları bunaltıyor.
Bütün bunların yanında işsizlerimizin durumu da içler acısı. Arasalar da tarasalar da iş bulmada zorluk çekiyorlar. Bunların önemli bir bölümü de diplomalı. Atanamayan öğretmenlerin sayısı milyonları bulmuşken, üç harfli marketlerde iş bulabilirlerse sevinen bir kesim oluştu.
Vahşi kapitalizm ise, çok kazanmaktan, "hep bana, hep bana" diyerek ellerini ovuşturuyor.
Peki, ne yapmalı?
Toplumsal muhalefeti yükseltmeli.
Bunu yapacak olanlar da muhalefet partileri, sivil toplum örgütleridir.
Tabandan tavana hareketler başlatılmalı.
Partilerin taşra örgütleri, gördükleri olumsuzluklara, yanlışları, hataları bir bir rapor etmeli Ankara'ya.
Onlar da harekete geçmeli.
Nitekim, son yapılan mitingler ses verdi. Bu mitingler, sürdürülerek toplumun duyarlılıkları artırılmalı.
Onun için Ankara'ya olduğu kadar taşra örgütlerine de görev düşmektedir.
Sorunlar, gür bir sesle haykırılmalı, Ve, ülke çapında yankı bulmalıdır.
Milletvekillerinin Ankara'da televizyon programlarında kendilerini anlatmaları yeterli değildir.
Halkın içine girmeliler ve çözümü halkla birlikte aramalıdırlar.